9 Mayıs 2015 Cumartesi

OĞUZHAN ÜRAL İLE SANATA DAİR HER ŞEY KONUŞTUK

Başarılı genç tiyatro oyuncularından Oğuzhan ÜRAL ile enine boyuna makyajsız dekorsuz. Yalın bir sohbet gerçekleştirdik. Derler ya Tiyatro icra etmek yürek ister diye o sinenin içindeki yüreğin temposunu konuşmak için Oğuzhan ÜRAL'ı tanımak istedik… Oğuzhan ÜRAL 1993 Iğdır doğumlu. KAYSERİ ilçesi  DEVELİ'de ikamet eden 2009 yılından 2012 yıllına kadar ayakkabı mağazasında çalıştı. 2012 yıllında Bursa ya yerleşerek hayatına devam etmektedir. 2015 yılında Dizi sinema ve Tiyatro yönetmeni Serkan TUNCER’in kadrosuna katılarak Aşık olduğu mesleği oyunculuk hayallerini gerçekleştirdi. 25 nisanda GÜLERMİSİN  AĞLARMISIN  2 perde Tiyatro oyununda Avukat,çatır bank,pazarlamacı,yemek sizsiniz ve müptela oyunlarında boy gösteren Oguzhan ÜRAL 30 mayıs cumartesi “ Ali Ayşe’yi Seviyor”  oyununda Ali karakterini canlandırıp sezonu kapatacağını Serkan TUNCER  önderliğindeki projeler  hız  kesmeden  devam edeceğini ifade etti..

Zahrettin Çelik:. Herkesin Tiyatro ya tanışma ve başlama hikâyesi vardır. sizin nasıl bir hikayeniz var ve sizi Tiyatro merkezine iten nüans neydi?
Oğuzhan Üral : kısaca çocukluğumdan itibaren çevremdeki insanlar hatta yeni tanıştığım insanlarda çok eğlenceli olduğumu her defasında dile getirirlerdi neden tiyatro ile uğraşmıyorsun diye dile getirilerdi tabi ki ilk başta gülüp geçiyordum her insan gibi ta ki lisans eğitimi için İstanbul’a gelmem ve tiyatro gerçek anlamında imkanların olması bilinç altındaki tiyatro merakı neden olmasın diyerek başladı..
Zahrettin Çelik: Tiyatro ile uğraşmak bu devirde delilikle eş değerde denilmektedir. Bunu nasıl yorumluyorsunuz. neden böyle bir algı var?
Oğuzhan Üral : her işin bir deliliği var tabi ki bana göre bu devirde tiyatro yapmanın zorluğu vurgulanıyor günlük hayatta ki işlerimizden daha zor devamlı bilgiye aç olmamız gerekiyor delilikle eş değer denilmesi teknoloji ile beraber insanlarımızın tiyatroya ilgi duymaması daha çok evde salonumuzun baş ucunda tv olmasıdır tv de dizilerin çeşitliliği ve tiyatroya göre masrafsız ve eforsuz ve kolay ulaşılabilen bir eğlence aracı olması nedeni ile pek tercih edilmediği için malesef delilik olarak algılanmıştır
Zahrettin Çelik: Aynı zamanda çalışıyorsunuz sanatla uğraşınızı zorlamıyor mu ?
Oğuzhan Üral : aslında zorlamıyor yormuyor gerçekten gönül verince dinlendirebiliyor diyebilirim tabi bu arada lisans eğitimimde devam ediyor bu üçlü arasında zaman geçiyor tabi ki bunlar benim için yeterli değil spor dalları ile de ilgilenmek kendimi geliştirmek isterim ama şuan zaman bunlara imkan veriyor
Zahrettin Çelik: on yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz
Oğuzhan Üral : on yıl sonra tiyatroya farklı bir boyut kazandırmış sorunları minimize etmek de ön ayak olmuş ve tüm sahne sanatlarına gönül verenler tarafından Oğuzhan Üral denildiği zaman güzel biz izlenim bırakan işini severek yapan bir insan demeleri benim için yeterli olmaz diye düşünüyorum tek bildiğim şey araştırmak daha fazla kendimi geliştirmek ama sorunuza verilecek cevabım gerçekten güzel yetişmek ve yetiştirmek…
Zahrettin Çelik: Türkiye de sanat yapmak zor mu? dünya ile kıyaslama yapıldığın neresindeyız
Oğuzhan Üral: Türkiye de sanat yapmak geçmişte de zordu şimdide zor yani fiziki mekan ve siyasi ve bunun gibi bir çok sorunlar var umarım bir an önce bu sorunları aşarız. sahne sanatlarında geleneksel türk tiyatrosunda ki yerimize baktığımızda köklü geçmişimiz olduğunu görebiliyoruz fakat batılı anlamında sahne sanatlarına baktığımızda tazminatla başlayıp asıl anlamını cumhuriyet döneminde kazanıyor dünya ile kıyaslamada çok ileri olmadığımızı ama çok geride olduğumuzu da düşünmüyorum gün geçtikçe daha güzel yerlerde olacağını inanıyorum ve konuda bizlere ve eğitimcilere büyük görev düşüyor.
Zahrettin Çelik: Eğitimlerinizde mutlaka “İnsanı” tanımayı görmüşsünüzdür. Size neler katı ve katmaya devam ediyor mu_?
Oğuzhan Üral: Tiyatro gerçek hayatta yaşanan acıları sevinçleri vb. insanı insanla anlatma sanatıdır. Bu cümleden yola çıkarak kattı ve katmaya da devam ediyor edeceğine de inanıyorum ne iş yaparsak yapalım öncelikle kendi maddi manevi özelliklerimizi bilmemiz kendimizi tanımamız gerekiyor
Zahrettin Çelik: Biraz bu dönemi konuşursak,pedagog ve psikolog sosyologların çocuk ve erişkinlere gelişimlerine katkı için tiyatro öneriliyor. tiyatro da gözden kaçırdığımız neler var?
Oguzhan Üral: öncelikle soru gerçekten çok güzel olduğunu söylemeden geçmeyeceğim bireylerin sosyalleşme ve özgüven empati duygularını farkında olmadan geliştirdiği aşikar ve toplumda mutlu inisiyatif sahibi bireyler yetiştiriyor ve neden sonuç ilişkisini öğretiyor ve en önemlisi yaşamla arasında bir bağ kurmaya yardımcı oluyor
Zahrettin Çelik: Dizi ve Sinemada “Tiyatro oyuncuları büyük oynuyor.” Tiyatro başka sinema başka deniliyor bu ön yargımı yoksa doğruluk payı var mı?
Oğuzhan Üral: kesinlikle katılıyorum ikisi çok farklı dünyalar tiyatroda türbine oynuyorsunuz seyircilerin sıcaklığını hissederek oynuyor ve kahkahalarla coşup üzüntülere ortak oluyoruz alkışla ödüllendirildiğimizi düşünüyorum ve insanların samimiyetini hissediyoruz tiyatro bu nedenle gönül işidir dizi ve sinemada oynayan tiyatro oyuncuları pek oynarken pek keyif aldıklarını sanmıyorum ama işlerini tiyatro geçmişleri oldukları için hakkını fazlası ile vererek yaptıkları aşikar
Zahrettin Çelik: “Tiyatro bütün sanat dalların atasıdır” diyen sanatçılar var. öyle bir hipotez varsa örnekler misiniz?
Oğuzhan Üral: tiyatro insanlığın ilk çağlarından günümüze kadar gelişme süreci iletişimde dilin kullanılamadığı için vücut dili ve taklitle keşfedilip günümüze kadar gelişerek gelmiştir aslında sanat dalları iç içedir tiyatro ile uğrasınca ister istemez diğer sanat dallarının içinde buluveriyorsunuz kendinizi….
Zahrettin Çelik: Size devlet tarafından bir olanak sağlansa sanat adına ne yapmak isterdiniz.?
Oğuzhan Üral: öncelikle destek veriyorsa özgür olunmalı yani sipariş üzerine işler istenilmemeli ve bu desteğin adaletli dağıtılması için tarafsız kontrol mekanizması oluşturması gerekir. Yapmak istediğime gelince de Anadolu’nun kırsal kesimlerine özel ve örnek gösterilen bir tiyatro kurarak içinde sanat ateşi yanıp imkan bulamayan vatandaşlarımıza ön ayak olmak benim için gurur verici bir tablo olacaktır.
Zahrettin Çelik: On yıl sonra tiyatroyu nerede görüyorsunuz? ilerleme kaydetmek için ne yapmalı?
Oğuzhan Üral: tiyatro gün geçtikçe gelişen ilgi görülen bir sanat dalı haline geliyor bu beni mutlu ettiği gibi umarım tüm tiyatroya gönül verenleri de sevindirir özellikle tiyatroda gördüğüm merdiven altı dediğimiz alanında uzman olmayan ticari amaçları olan kişilerin piyasada eğitimci ve bir tiyatrocu gibi çıkıp eğitim ve sertifika dağıtması kaliteyi düşürüyor ve sanata dair üzücü olaylar yaşanıyor. Kendini bu yola başvurmaya karar veren sanatçı adaylarını başarısızlığa itiyorlar sanata ve hayata küstürüyorlar başarılı olsalar bile kalite düşüyor ve bunun gibi önemli bir çok sorunun çözümü bulunmuş ve bizlerle beraber daha keyifli projelerin çıktığı günler olacaktır.
Zahrettin Çelik: Tiyatro eğitimlerinde gerçekten hayatınızı değiştirdiğini düşüyor musunuz. Ve bu değişimler nelerdir.
Oğuzhan Üral:tabiki öncelikle hayata insana bakış açımı değiştirdi hayatımdaki ve çevremdeki olayları gözlemleyip sentezlemeyi ve estetik bir bakış açısı kazandırdı ve bunun gibi bir çok sey sıralanabilir.
Zahrettin Çelik: Son olarak neler söylemek istersiniz?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder